Büyük Khufu Piramidi'ni Keşfetmek | Firavun'un Kalıcı Mirasına Bir Bakış

Khufu (MÖ 2589-2566) eski bir Mısır firavunu ve Eski Krallığın Dördüncü Hanedanlığının ikinci hükümdarıydı. Kraliçe Hetepheres ile ilk gerçek piramit olan Daşur'daki Kırmızı Piramit'in inşasından sorumlu olan Firavun Sneferu'nun oğluydu. Khufu, Yunanca adı Cheops olarak da bilinir ve en çok Dünyanın Yedi Harikası'ndan biri olan Giza'daki Büyük Piramit'i tasarlamasıyla ünlüdür.

Khufu 20 yılı aşkın bir süre hüküm sürdü ve Taht'a geçer geçmez Büyük Giza Piramidi üzerinde çalışmaya başladı. Khufu hakkındaki bilgilerin çoğu Giza'daki birkaç yazıttan ve daha sonra Yunan tarihçiler tarafından ölümünden 2.000 yıl sonra yazılan belgelerden gelmektedir.

Büyük Giza Piramidi, bazıları 80 tondan daha ağır olan 2,3 milyondan fazla taş blok kullanılarak inşa edilmiştir. Khufu'nun piramidi, genellikle Giza'da çıkarılan kireçtaşı ve granitten inşa edilmiştir. Ancak, Merer adlı bir gözetmen tarafından yazılan 4.500 yıllık bir papirüste detaylandırıldığı üzere, bazı taşlar Tura ve Asvan gibi uzak diyarlardan teknelerle ulaştırılmıştır.

İç odalar kırmızı granit bloklardan, dış çekirdek ise sarı kumtaşından yapılmıştır ve bir zamanlar ince beyaz kireçtaşından bir muhafaza ile kaplanmıştır. Yaklaşık 20.000 kişilik bir işgücü 20 yılı aşkın bir süre boyunca sahada canlıydı ve piramidin inşasına yardımcı oldu.

Büyük Khufu Piramidi MÖ 2580 civarında inşa edilmeye başlanmış ve MÖ 2560 civarında tamamlanmıştır. Piramitler güçlü firavunlar için mezar anıtlarıydı ve Mısırlıların dünyanın yaratıldığına inandıkları ilkel höyük olan "benben" 'i temsil etmek üzere tasarlandıkları düşünülmektedir.

137 metre yüksekliğindeki bu piramit, binlerce yıl boyunca insan yapımı en yüksek yapı olarak kabul edilmiştir.

Büyük Giza Piramidi de bir zamanlar güneş ışığını yansıtan son derece cilalı beyaz kireç taşıyla kaplıydı. Ne yazık ki bu taşlar tahrip edilmiş ya da sökülerek başka yapıların inşasında kullanılmıştır.

Khufu Piramidi'nin ilk restorasyonları, aralarında Amenhotep II'nin de bulunduğu Yeni Krallık'ın sonraki firavunları tarafından yapılmıştır. Ne yazık ki, antik dönem boyunca piramit, MS 820 yılında Halife El Memun tarafından da olmak üzere birkaç kez yağmalanmıştır.

Khufu piramidinin içini gören ilk modern gezgin 1765 yılında İngiliz bir gezgin olan Nathaniel Davison'dur. Bunu takiben, Giovanni Belzoni tarafından yönetilen ilk gerçek kazı yapıldı ve daha sonra 1835'te dört oda daha keşfeden Albay Vyse tarafından devam ettirildi.

20. yüzyılda piramidin yanındaki mezarlıklar kazılarak Kraliçe Hetepheres'in mezarı ve kralın cenaze gemilerinin bulunduğu iki tekne çukuru ortaya çıkarılmıştır.

Büyük Piramit'in içinde, Büyük Galeri adı verilen eğimli bir geçit ve çeşitli koridor ve şaftlarla ulaşılabilen üç mezar odası bulunmaktadır. Bu üç oda "Kraliçe Odası", Kral Odası ve Yeraltı Odası olarak bilinen odaları içermektedir.

Bu iç odaların tamamı, bazıları 400 tondan daha ağır olan kırmızı granit levhaların birbirine sıkıca oturtulmasıyla inşa edilmiştir.

Piramidin kuzey yüzündeki süslü orijinal giriş hala görülebilirken, modern turistler daha aşağıda bulunan Soyguncular Tüneli'ni kullanmaktadır.